Her Şeyde Bir Hayır Vardır Hikayesi Eski zamanların birinde Afrika'nın insan girmemiş köşesinde hüküm süren bir kabile varmış. Bu kabilenin reisi çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazmış. Nereye gitse onu da yanında götürür, kabilesi için alınacak en kritik kararlarda ona danışırmış. Kabile reisinin bu arkadaşının değişik bir huyu varmış. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun isterse kötü, her olay ve durum karşısında hep aynı şeyi söylermiş. "Her şeyde bir hayır vardır." Bir gün, kabile reisi ve arkadaşı birlikte bir ava çıkmışlar. Gördükleri av hayvanlarına arkadaşı ok ve yayı hazırlıyor, kabile reisine veriyor, reis oku fırlatıyormuş. Arkadaşı bir anlık dalgınlıkla oku yaya ters germiş ve reise uzatmış. Reis de hayvanı kaçırmamak için acele ettiği sırada oku ters tarafa yani, kendisine doğru fırlatınca ok, sol kulağını koparmış. Kıssadan Hisse Reisin acı içinde kıvrandığını gören arkadaşı her z
Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders Yavuz Sultan Selim zamanında, İran Şahı süslü bir sandık hediye gönderir. Sandık açılır, içinden çeşit çeşit değerli taşlar, altın, zümrüt, elmas takılar, süslü ve değerli ziynet eşyaları, kıymetli kadife, atlas kumaşlar çıkar. Fakat sandığın altına doğru inildikçe pis bir koku etrafa yayılır. Öyle dehşet bir kokudur ki bu, herkes burnunu tıkamaya, oradan uzaklaşmaya başlar. Sandığın en altındaki bohçadan geldiği anlaşılan koku dayanılmaz bir hal alır. Sonunda bohça açılır ve büyük bir hayvan pisliği çıkar ortaya. Bu Osmanlıya karşı yapılmış büyük bir ayıp ve hakarettir. Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders verilmesi icap etmektedir. Cihan Padişahı hemen emir verir. "Herkes düşünsün, bu yapılan hakarete uygun bir cevap ve karşılık vermeliyiz." Orada bulunan Sadrazam ve diğer devlet erkanı görüşlerini belirtmeye başlar. Vezirlerden biri söz ister ve; "Sultanım, bu Devlet-i Âliyemize ve aziz milletimize karşı yap