Ana içeriğe atla

En Güzel Çocuk Hikayesi, Anne ve Çocuklara Özel Hikaye

Hakkımızda

Hakkımızda

Merhaba sevgili okuyucu...
Blog sitemizi ziyaret ettiğinize hakkımızda sayfamıza uğradığınıza göre ya blog sitemizi sevdin ya da bizi merek ettin. rivayetname.com sitesi olarak okurken içinizi huzurla dolduracak, yüreğinizi ısıtacak, iyilik, sevgi, dostluk ve mutluluğu dile getirdiğimiz birbirinden güzel hikayelerimizi, kıssadan hisse verdiğimiz öykülerimizi okurken, sizleri biraz olsun duygulandırıp, birbirinden komik fıkralarımızla da tebessümm etmenizi sağlamaya çalışıyoruz. Özlü sözler kategorisinde paylaştığımız yazılarımız da, dünyada isim yapmış, her alanda tarihe geçmiş insanların bizlere bıraktığı özlü sözleri sizlerle paylaşıyoruz. Günlük hayatta her an işimize yarayabilecek ilginç bilgileri, her zaman kullanmakta olduğumuz eşyalarımızın  nasıl yapıldığını pratik bilgiler kategorimizde bulabilirsiniz.

Sıkılmadan okuyacağınızı umduğumuz yazılarımızı, her zaman ziyaret etmekten keyif alacağınız blog sitemizi, sizlerle beraber büyütmek hedefindeyiz. Bu arada bizimle irtibata geçmek isterseniz blog sitemiz içerisinde bulunan iletişim sayfamızı kullanabilirsiniz. Ayrıca; hdhayalmat@gmail.com adresinden bize her konuda mail atabilirsiniz. Sizlerin desteği ile her gün daha da büyüyecek olan "rivayetname" ailesine katılmak için sosyal medya hesaplarımızdan da bizleri takip edebilir, paylaştığımız her yazıdan haberdar olabilirsiniz.

Sosyal Medya Hesaplarımız

Facebook Sayfamız : https://www.facebook.com/rivayetname/
Twitter Sayfamız : https://twitter.com/hayalmat
Pinterest Sayfamız : https://tr.pinterest.com/Rivayetname/

Kaynaklarımız

rivayetname.com blog sitemizde yayınladığımız Hikayeler, Özlü Sözler, Fıkra ve Pratik Bilgiler makaleleri, internet sitelerinden izin alınarak ve okuduğumuz kitaplardan derlenerek sizlerle buluşmaktadır. Yardımcı kaynak olarak kullandığımız sitelerin veya kitapların linklerini makalelerin altında paylaşıyoruz. Kaynağını tam olarak bilmediğimiz veya bir kaç site, kitaptan derlediğimiz makalelerimizi "alıntı" olarak belirtiyoruz. Sitemizde yazdığımız makalelerin bir veya bir kaçının size ait olduğunu düşünüyorsanız, bizimle irtibata geçmekten çekinmeyiniz.

Şunu da belirtmek isteriz ki, bazı makaleler tamamen bize aittir. Okuduğunuz makaleler arasından kime ait olduğunu bildiğiniz veya kaynağından emin olduğunuz yazıların linkini bize gönderirseniz, düzeltme yapmaktan mutluluk duyacağız. İbretlik hikayeler ve komik kategorilerinde yayımladığımız hikaye veya fıkraların bir çoğu zamanla anonimleşmiş yazılardır. Kim tarafından yazıldığını veya anlatıldığı öğrendiğim yazılarımızı zamanla güncelliyoruz. Herkese iyi okumalar dilerim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İyilik Üzerine Hayattan Kısa Hikayeler, Kıssadan Hisse

Bir Torba Şeker Bundan 30 yıl kadar önce, Gaziantep’te helvacılık yapan Ökkeş usta iflas eder. Elinde a vucunda ne varsa yitirir.  Alacaklarını tahsil edemez, işçilerini çıkarır, iş yerini kapatmak zorunda kalır. Ama bir yerlerden de tekrar başlaması gerekmektedir. Helvacı Ökkeş ustanın cebinde beş parası yoktur. Kalkar, hiç tanımadığı toptan şeker satan bir dükkâna gider. Kendisini tanıtır, helvacılık yaptığını, iflas ettiğini anlatır. Parasının olmadığını, iş yerinin tekrar üretime geçebilmesi için acil bir torba şekere ihtiyaç duyduğunu, ancak şeker parasını helvayı yapıp sattıktan sonra ödeyebileceğini söyler. Şeker satıcısı Bahaddin usta, Ökkeş ustayı dikkatlice dinler, yerinden kalkar, yanında çalışanını çağırır: Oğlum, bir at arabası çağır, 20 torba şeker yükleyin, Ökkeş ustamın dükkanına indirin der. Şekerci Bahattin usta küçük bir kağıda da isim, adres belirtmeden, sadece ”20 torba şeker” yazar, kâğıdı Ökkeş ustaya uzatır, ardından da ”Ökkeş usta, sıkma canını! Sen ş

Osmanlıdan Tarihi Hikayeler, Deli Hüseyin Paşanın Hikayesi

Osmanlıdan Tarihi Hikayeler, Deli Hüseyin Paşanın Hikayesi Sultan Dördüncü Murat, çelik yürekli olduğu kadar demir bilekli bir padişahtı. Koca bir boğayı kucaklayıp kaldırır, beheri 150 okka gelen güllelerle sabah jimnastiği yapardı. Maiyetinden şişman olan silahtarı Musa Paşayı kemerinden kaldırıp sarayın büyük has odasında dolaştırdığı meşhurdur. Bir gün, İran Şahından bir yay hediye geldi. İran Elçisi, diğer hediyelerle birlikte yayı da Padişaha taktim etti: "Hünkarım, bu yay hususi surette yapılmıştır. Memleketimin pehlivanları o kadar kuvvetlidir ki yayı kurup çözebilirler. Şahım sorar: 'Acaba Osmanlı mülkünde de böyle koluna kuvvetli pehlivanlar var mıdır?' Sultan Murat, İran Şahının niyetini anlamıştı, gözdağı vermek istiyordu. Bu yayı kurup çözecek kimse çıkmazsa gönlünce alay edecek, 'Koskoca Osmanlı mülkünde yayımı kuracak yiğit çıkmadı!' diye kendince gururlanacaktı. Şimşeklenen gözlerini İran Elçisine çevirince Elçi, korkuyla ürperdi: "Elçi

Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders, Tarihi Hikayeler

Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders Yavuz Sultan Selim zamanında, İran Şahı süslü bir sandık hediye gönderir. Sandık açılır, içinden çeşit çeşit değerli taşlar, altın, zümrüt, elmas takılar, süslü ve değerli ziynet eşyaları, kıymetli kadife, atlas kumaşlar çıkar. Fakat sandığın altına doğru inildikçe pis bir koku etrafa yayılır. Öyle dehşet bir kokudur ki bu, herkes burnunu tıkamaya, oradan uzaklaşmaya başlar. Sandığın en altındaki bohçadan geldiği anlaşılan koku dayanılmaz bir hal alır. Sonunda bohça açılır ve büyük bir hayvan pisliği çıkar ortaya. Bu Osmanlıya karşı yapılmış büyük bir ayıp ve hakarettir. Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders verilmesi icap etmektedir. Cihan Padişahı hemen emir verir. "Herkes düşünsün, bu yapılan hakarete uygun bir cevap ve karşılık vermeliyiz." Orada bulunan Sadrazam ve diğer devlet erkanı görüşlerini belirtmeye başlar. Vezirlerden biri söz ister ve; "Sultanım, bu Devlet-i Âliyemize  ve aziz milletimize karşı yap