Anlamıyla Ders Niteliği Taşıyan Hikaye Muhammed bin Münkedir hazretleri “rahmetullahi aleyh”, tabiinden bir hadis alimi ve evliyadır. Her gece ibadet eder, Rabbine boyun bükmekten zevk alırdı. Bir gece yarısı, köşesinde namaz kılıyordu ki, birden ağlamaya başladı. Ama ne ağlamak. Gözünden akan yaşlar seccadeyi ıslatıyordu. Evdekiler uyanıp, koştular yanına: - Hayrola, niçin ağlıyorsun? Cevap yok. Sevdiği bir arkadaşı vardı. Gece vakti ona koşup durumu söylediler. O geldiğinde, ağlamaktan yorgun düşmüştü. Arkadaşı yanına sokulup, usulca sordu: - Hasta mısın kardeşim? - Hayır değilim. - Bir yerin mi ağrıyor? - Hayır. - Öyleyse niye ağlıyorsun? Mübarek, gözyaşlarını silerken zorlukla konuştu: - Gece, bir Ayet-i kerime okudum da, Ayetin dehşetinden tutamadım kendimi. Arkadaşı merak etti: - Hangi Ayet bu? Okudu o Ayeti. Bu Ayette mealen; “O gün günahkarlar, hiç ummadıkları bir anda Cehennemin o şiddetli azabını göreceklerdir” buyruluyordu. Yaşlı gözlerle dönd
Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders Yavuz Sultan Selim zamanında, İran Şahı süslü bir sandık hediye gönderir. Sandık açılır, içinden çeşit çeşit değerli taşlar, altın, zümrüt, elmas takılar, süslü ve değerli ziynet eşyaları, kıymetli kadife, atlas kumaşlar çıkar. Fakat sandığın altına doğru inildikçe pis bir koku etrafa yayılır. Öyle dehşet bir kokudur ki bu, herkes burnunu tıkamaya, oradan uzaklaşmaya başlar. Sandığın en altındaki bohçadan geldiği anlaşılan koku dayanılmaz bir hal alır. Sonunda bohça açılır ve büyük bir hayvan pisliği çıkar ortaya. Bu Osmanlıya karşı yapılmış büyük bir ayıp ve hakarettir. Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders verilmesi icap etmektedir. Cihan Padişahı hemen emir verir. "Herkes düşünsün, bu yapılan hakarete uygun bir cevap ve karşılık vermeliyiz." Orada bulunan Sadrazam ve diğer devlet erkanı görüşlerini belirtmeye başlar. Vezirlerden biri söz ister ve; "Sultanım, bu Devlet-i Âliyemize ve aziz milletimize karşı yap