İsmi, Samir Nebil. Yemenli bir baba ile Sırp bir annenin oğlu. Sırbistan'da tıp eğitimi aldığı sırada sosyal medyada, Osman Nuri Topbaş Hoca Efendinin "Kainat, İnsan ve Kur'an'da Tefekkür" adlı kitabına rastladı. Okuduktan hemen sonra, kitabın muhteviyatına uygun bir karar alan Samir'in İslam hakkındaki fikirleri değişti ve Müslüman olmaya karar verdi. Bu kararından 80 gün sonra umre ve hac için çıktığı seyahat sırasında şehit olan Samir, ardında, nasıl Müslüman olduğunu açıklayan bir yazı ve vasiyetini sosyal medya hesabına bırakır. Yemenli Samir Nebilin Hidayet Öyküsü Facebook’taki bütün arkadaşlarıma ve kardeşlerime merhaba… Ben Samir Nebil isimli bir gencim. Bugün İnternet oturumuna daha önce katıldığım ve Allah'ın gazap ettiği şekilde değil çok daha farklı bir biçimde katılacağım. Nasıl ben hidayete ulaştıysam sizin de aynı şekilde hidayetinize vesile olmasını umduğum hikayemi anlatacağım. Arkadaşlarım, ben Samir Nebil. Babam Yemenli annem is
Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders Yavuz Sultan Selim zamanında, İran Şahı süslü bir sandık hediye gönderir. Sandık açılır, içinden çeşit çeşit değerli taşlar, altın, zümrüt, elmas takılar, süslü ve değerli ziynet eşyaları, kıymetli kadife, atlas kumaşlar çıkar. Fakat sandığın altına doğru inildikçe pis bir koku etrafa yayılır. Öyle dehşet bir kokudur ki bu, herkes burnunu tıkamaya, oradan uzaklaşmaya başlar. Sandığın en altındaki bohçadan geldiği anlaşılan koku dayanılmaz bir hal alır. Sonunda bohça açılır ve büyük bir hayvan pisliği çıkar ortaya. Bu Osmanlıya karşı yapılmış büyük bir ayıp ve hakarettir. Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders verilmesi icap etmektedir. Cihan Padişahı hemen emir verir. "Herkes düşünsün, bu yapılan hakarete uygun bir cevap ve karşılık vermeliyiz." Orada bulunan Sadrazam ve diğer devlet erkanı görüşlerini belirtmeye başlar. Vezirlerden biri söz ister ve; "Sultanım, bu Devlet-i Âliyemize ve aziz milletimize karşı yap