Ana içeriğe atla

Kayıtlar

En Güzel Çocuk Hikayesi, Anne ve Çocuklara Özel Hikaye

En son yayınlar

Romantik Aşk Sözleri, Anlamlı Aşk Sözleri, Sevgiliye En Güzel Aşk Sözleri

Romantik Aşk Sözleri İnsanlara sorsanız bir çok kişi en güzel duygunun aşk olduğunu söylerler. Bu makalemizde, uğrunda şiirler yazılan, savaşlar başlatılan, destanlara konu olan romantik aşk sözleri,anlamlı aşk sözleri ve en güzel kısa ve uzun aşk sözleri bulacaksınız.  Listemizde nice şairlere ilham kaynağı olan aşk sözleri  yanında platonik aşıklar için de özlü sözler bulacaksınız. Bu sözleri sizlerde sevdiklerinize mesaj olarak gönderebilir, sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz. - Aşk bittikten sonra "arkadaş kalalım" diyenler; Mis gibi kokan güle başka isim versen bile değişik kokacak mı? - Aşk, falım sakızlarından çıkan sözler kadar basit olmaya devam ettikçe, insanlar da onu çiğnmeye ve tükürmeye devam edecekler. - Sen hayalini kurup sonunda bulduğum o hayalleriğmdeki sevgili değilsin. Sen karşıma çıkıp bana aşkı hayal ettiren tek sevgilimsin. - Gecenin zifiri karanlığında, güneşin en parlak ışığında,suyun damlasında, çoşkun selin akışında, kimi zaman yanımdas

Sübhaneke Duası Nedir? Sübhaneke Duasının Anlamı Nedir? 

Sübhaneke Duası nedir? Sübhaneke Duasının Anlamı Nedir? Sübhaneke Duası Neden Besmele den Bile Önce Okunur? Sübhaneke duası ne zaman okunur? İşte Cevabı. Sübhaneke Duası Nedir Sübhaneke Nedir?  Sübhaneke bir ayet değil duadır. Hanefi mezhebine göre her namazın başlangıcında, iftitah tekbirinden (imamın Allah-u Ekber diyerek namaza başlaması) hemen sonra okunur. Cenaze namazlarında  " Ve celle senâük" ile birlikte okunur. Hanefi ve Hanbelilere göre Sübhaneke duası okumak sünnettir. Sübhaneke duası, Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in öğrettiği dualardandır. Sübhaneke duasıyla Allah’ın (c.c.) yüceliği ifade edilir. Tekbir ile namaza başlarken ilk olarak bu dua okunur ve her namazda O’nun yüceliği övülür. Çocuklara da ilk öğretilen dualardandır. Cenaze namazlarında da okunan bu dua hayatın her anında O’naolan saygıyı ve övgüyü ifade etmenin güzel bir yoludur. Sübhaneke Duasının Anlamı Nedir Namaz dualarının ilki olan Subhaneke duası, tekbirden sonra okuduğumuz ilk dua

Lev Tolstoy Sözleri, Lev Tolstoy Özlü Sözler, Güzel Sözler

Dünyaca ünlü yazarlarımızdan Lev Tolstoy'a ait en güzel sözleri siz değerli okurlarımız için bir araya getirdik. Yazarın kitaplarından alınan, Tolstoy’un Hayatı Sorgulatacak Ders Niteliğinde 25 Özlü Sözü: Sayfa İçeriği:  Lev Tolstoy Sözleri Kısa, Tolstoy Ünlü Sözleri, Anlamlı Tolstoy Sözleri, Tolstoy sözleri facebook, En Güzel Tolstoy Sözleri Lev Tolstoy Sözleri, Lev Tolstoy Özlü Sözler, Güzel Sözler 1. Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar. 2. Hayat ne gideni geri getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir. Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın. 3. Bozuk para insanın cebini deler, bozuk insan da kalbini. Bu yüzden harcayın ikisini de gitsin. 4. İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir. 5. Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder ama hiç kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür ama hiç kimse önce kendini

Hikmetli Sözler, Alimlerden Hikmetli Güzel Sözler

Hikmetli Sözler Doğası gereği sosyal bir varlık olan insanoğlu, toplum içerisinde karşılaştığı bazı durumlarda özlü sözler ve hikmetli sözler kullanmaktan geri kalmamıştır. İşte bizde bu  makalemizde Alimlerden Hikmetli Güzel Sözler, Hikmetli Mesajlar, Kısa Hikmetli Sözler, Hikmetli Sözleri derledik. İyi okumalar. Yalan ve Doğru Vaktiyle İran'da bir adam ölüme mahkum edilmiş. İdam edilmek üzereyken hükümdar ve iki veziri olayı uzaktan izlemektedir. Şiddetli esen rüzgar nedeniyle mahkumun sözleri zor işitilmektedir. Hükümdar vezirlerden birine adamın ne söylemeye çalıştığını sorar. Vezir, suçlunun pişman olduğunu ve tövbe ettiğini söyler. Oysa ki mahkum bunların tam tersini söylemektedir. Hükümdar bundan çok hoşlanır ve mahkumu affeder. Ertesi gün o veziri çok kıskanan diğer vezir: "Efendim diğer veziriniz dün size yalan söyledi. Oysa o mahkum size sövmek cüretini bile göstermiştir. Akıllı bir adam olan hükümdar vezirine dönüp: "Be adam, o yalan söyledi, bir adamın ha

Thomas Alva Edison ve Ampulün Bulunuş Hikayesi

Thomas Alva Edison ve Ampulün Bulunuş Hikayesi Hepimiz biliriz ki Ampulün mucidi Thomas Alva Edison'dur. Peki şuan odamızı aydınlatan ampulün bulunuş hikayesini biliyor musunuz? İşte Thomas Alva Edison ve Ampulün Bulunuş Hikayesi Edison bir gezi sırasında Amerika dinamo makinesinin imalatçısı olan William Wallace tarafından, elektrik lambasını gözden geçirmesi ve görüşlerini belirtmesi için davet edilir. Edison bu lambayı dikkatlice inceler ve çok basit bir lamba olduğunu hemen kavrar. Yanında bulunan arkadaşlarına döner ve "zannedersem ben daha iyisini yaparım" der. Lamba orada hemen denenir fakat ısının çokluğundan dolayı lamba ve etrafındaki plakalar hemen erir. Ampulün Bulunuş Hikayesi de burada başlamış olur. Bunun üzerine Edison ve 40-50 arkadaşı işe koyulmaya karar verirler. Haftalarca hatta aylarca çalışmalarını sürdürürler. Edison, ve ekibi elektrik akımından ışık elde edebilmek için ampulün içine çeşitli madenlerden teller takarlar. Fakat her denemelerinde bi

İbretlik Anne Çocuk Hikayeleri, Anne Gözünden Bakmak

İbretlik Anne Çocuk Hikayeleri Küçük kız kendini bildiği günden beri annesinden şefkat görmüş, ondan duyduğu sözlerle pamuk prensesten daha güzel olduğuna inanmıştı. Annesine göre, nur yüzlü, badem gözlü, ipek saçlı, elma yanaklı ve kiraz dudaklıydı. Dünyanın en güzel kızı oydu. Ama ilkokula başlayınca işler değişmişti. Arkadaşları onun hiç de güzel olmadığını, hatta çirkin bile sayıldığını söylemekteydi. Küçük kız önceleri buna inanmadı, inanmak istemedi. Çünkü çevresindeki herkes birbirini kıskanıyordu. Fakat bir kaç yıl içinde gerçeklerle yüzleşti. Annesinin pamuğa benzettiği yüzü, çiçek bozuğuna benziyor, badem dediği gözleri şaşıydı. Saçları ipek gibi değildi. Boyu da bir selviyi andırmıyordu. Demek ki annesi ona yıllarca yalan söylemiş, onu aldatmıştı. Yavaş yavaş anne sevgisi nefrete dönüşüyordu. Evlenme çağına gelmiş olmasına rağmen taliplileri yoktu, hatta yüzüne kimse bakmıyordu. Üstelik gözleri, bütün tedavilere rağmen düzelmiyordu. Genç kız, gözleri için kontrole gittiği b

Bu blogdaki popüler yayınlar

İyilik Üzerine Hayattan Kısa Hikayeler, Kıssadan Hisse

Bir Torba Şeker Bundan 30 yıl kadar önce, Gaziantep’te helvacılık yapan Ökkeş usta iflas eder. Elinde a vucunda ne varsa yitirir.  Alacaklarını tahsil edemez, işçilerini çıkarır, iş yerini kapatmak zorunda kalır. Ama bir yerlerden de tekrar başlaması gerekmektedir. Helvacı Ökkeş ustanın cebinde beş parası yoktur. Kalkar, hiç tanımadığı toptan şeker satan bir dükkâna gider. Kendisini tanıtır, helvacılık yaptığını, iflas ettiğini anlatır. Parasının olmadığını, iş yerinin tekrar üretime geçebilmesi için acil bir torba şekere ihtiyaç duyduğunu, ancak şeker parasını helvayı yapıp sattıktan sonra ödeyebileceğini söyler. Şeker satıcısı Bahaddin usta, Ökkeş ustayı dikkatlice dinler, yerinden kalkar, yanında çalışanını çağırır: Oğlum, bir at arabası çağır, 20 torba şeker yükleyin, Ökkeş ustamın dükkanına indirin der. Şekerci Bahattin usta küçük bir kağıda da isim, adres belirtmeden, sadece ”20 torba şeker” yazar, kâğıdı Ökkeş ustaya uzatır, ardından da ”Ökkeş usta, sıkma canını! Sen ş

Osmanlıdan Tarihi Hikayeler, Deli Hüseyin Paşanın Hikayesi

Osmanlıdan Tarihi Hikayeler, Deli Hüseyin Paşanın Hikayesi Sultan Dördüncü Murat, çelik yürekli olduğu kadar demir bilekli bir padişahtı. Koca bir boğayı kucaklayıp kaldırır, beheri 150 okka gelen güllelerle sabah jimnastiği yapardı. Maiyetinden şişman olan silahtarı Musa Paşayı kemerinden kaldırıp sarayın büyük has odasında dolaştırdığı meşhurdur. Bir gün, İran Şahından bir yay hediye geldi. İran Elçisi, diğer hediyelerle birlikte yayı da Padişaha taktim etti: "Hünkarım, bu yay hususi surette yapılmıştır. Memleketimin pehlivanları o kadar kuvvetlidir ki yayı kurup çözebilirler. Şahım sorar: 'Acaba Osmanlı mülkünde de böyle koluna kuvvetli pehlivanlar var mıdır?' Sultan Murat, İran Şahının niyetini anlamıştı, gözdağı vermek istiyordu. Bu yayı kurup çözecek kimse çıkmazsa gönlünce alay edecek, 'Koskoca Osmanlı mülkünde yayımı kuracak yiğit çıkmadı!' diye kendince gururlanacaktı. Şimşeklenen gözlerini İran Elçisine çevirince Elçi, korkuyla ürperdi: "Elçi

Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders, Tarihi Hikayeler

Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders Yavuz Sultan Selim zamanında, İran Şahı süslü bir sandık hediye gönderir. Sandık açılır, içinden çeşit çeşit değerli taşlar, altın, zümrüt, elmas takılar, süslü ve değerli ziynet eşyaları, kıymetli kadife, atlas kumaşlar çıkar. Fakat sandığın altına doğru inildikçe pis bir koku etrafa yayılır. Öyle dehşet bir kokudur ki bu, herkes burnunu tıkamaya, oradan uzaklaşmaya başlar. Sandığın en altındaki bohçadan geldiği anlaşılan koku dayanılmaz bir hal alır. Sonunda bohça açılır ve büyük bir hayvan pisliği çıkar ortaya. Bu Osmanlıya karşı yapılmış büyük bir ayıp ve hakarettir. Yavuz Sultan Selimden İran Şahı'na Ders verilmesi icap etmektedir. Cihan Padişahı hemen emir verir. "Herkes düşünsün, bu yapılan hakarete uygun bir cevap ve karşılık vermeliyiz." Orada bulunan Sadrazam ve diğer devlet erkanı görüşlerini belirtmeye başlar. Vezirlerden biri söz ister ve; "Sultanım, bu Devlet-i Âliyemize  ve aziz milletimize karşı yap